Hükümet "bankaların eline geçti." Genel grev mi? "Troyka kokusu var."

Bu görüşler, CGTP'nin PSD/CDS-PP hükümetinin çalışma paketine karşı Lizbon'da düzenlediği ulusal yürüyüş sırasında gazetecilere yaptıkları açıklamalarda PCP Genel Sekreteri Paulo Raimundo ve BE Ulusal Koordinatörü Mariana Mortágua tarafından dile getirildi.

Başbakan ve PSD Başkanı'nın, "işçilerin çıkarlarının ve sendikaların faaliyetlerinin, sendika federasyonlarıyla sıkı bağları olan siyasi partilerin çıkarları tarafından ele geçirilebileceği" yönündeki açıklaması karşısında, Paulo Raimundo ve Mariana Mortágua, PSD/CDS-PP hükümetini büyük ekonomik grupların çıkarlarıyla ilişkilendirerek suçlamayı Luís Montenegro'ya yönelttiler.

"Sendikaların ele geçirilmesinden bahsetmeye cesareti var mı? Bu, bankaların, ülkenin en büyük şirketlerinin ve ekonomik gruplarının ele geçirdiği ve sağın iktidara geldiğinde sistematik olarak yaptığı gibi, çalışanlara saldırmak isteyen bir hükümet," diye tepki gösterdi Sol Blok'un ulusal koordinatörü.

Mariana Mortágua'ya göre, "bankalara büyük bir yardım, bankalar için yüz milyonlarca avroluk eşi benzeri görülmemiş bir vergi indirimi" içeren 2026 yılı Devlet Bütçesi önerisi, "Hükümetin özel sektör kuruluşlarının ve büyük ekonomik grupların çıkarları tarafından ele geçirildiğini" gösteriyor.

PCP Genel Sekreteri de benzer bir tepki gösterdi: "Bu çok cesaret ister. Hedefi, halihazırda var olan ve binlerle ifade edilen iş güvencesizliğini daha da artırmak olan bir hükümet ve başbakan."

"Hükümetimiz var, özellikle de PSD, CDS, Chega ve IL olmak üzere dört parti tamamen ele geçirilmiş ve büyük ekonomik grupların elinde," diye suçlayan Paulo Raimundo, "Devlet Bütçesine bakın, vergi avantajlarına bakın, kâr vergilerinin azaltılmasına bakın, tüm bunlara bakın" diye belirtti.

"Çıkar odaklarının esir aldığı kesimler hükümet ve iktidar partileridir" diye vurguladı.

Genel grev çağrısıyla ilgili olarak, on yıl sonra, PCP Genel Sekreteri şu yorumu yapmıştı: "Zaman tekerrür etmiyor, ama bunun ipuçlarını verdiğini söyleyebilirim. 'Troyka' kokusu var, ama bu yeni bir şey değil. Bütçede 'Troyka' kokusu var, Ulusal Sağlık Hizmeti'nin (SNS) tasfiyesinde 'Troyka' kokusu var, eğitim ve öğrenim ücretlerinde 'Troyka' kokusu var, iş hukukunda 'Troyka' kokusu var, kokuyor, kokuyor."

Mariana Mortágua ise Luís Montenegro başkanlığındaki PSD/CDS-PP yönetiminin "birçok bakımdan, 'troika' dönemindeki hükümetten bile daha ideolojik" olduğunu, o dönemde "muhtıra bahanesi" olduğunu düşünüyordu.

"Artık hiçbir mazeret yok. Bu ideolojik bir hükümet ve ülke için bir programı var: Bu, liberalleştirme, özelleştirme, kamu hizmetlerinden geriye kalanları satma, emeğe saldırma, işçi-işveren ilişkilerini daha güvencesiz hale getirme ve ücretleri düşürme programı," diye savundu.

Bugünkü gösteriye ve 11 Aralık'ta genel grev çağrısına yol açan, hükümetin iş mevzuatını gözden geçirmeye yönelik yasa tasarısı, diğer değişikliklerin yanı sıra, belirli süreli sözleşmelerin süresinin uzatılması, bireysel zaman bankalarının yeniden yürürlüğe konulması, işten çıkarmalar sonrasında dışarıdan işe alım yasağının kaldırılması, ebeveyn izninin gözden geçirilmesi ve grev durumunda zorunlu asgari hizmetlerin güçlendirilmesini içeriyor.

Başbakan, Brezilya'nın Belém kentinde, "sendika temsilcilerinin, sosyal ortaklarla görüşmelerin hala devam ettiği" bir dönemde "neden bu büyüklükte bir protesto" başlattıklarını "açıklamaları gerektiğini" belirterek, "işçilerin çıkarlarının ve sendikal faaliyetlerin, işçi sendikaları federasyonlarıyla yakın bağları olan siyasi partiler tarafından ele geçirilebileceği"nden söz etti.

Ayrıca bakınız: Binlerce işçi "patronun" iş paketine karşı yürüdü.